Müşteri tutma ile ilgili bir hikaye
Büyük bir şirketin yöneticisi evinin bahçesini düzenlemesi için telefon ile irtibat kuran bir bahçıvanı tutar.
Bahçıvan geldiğinde şaşırıyor çünkü karşısında sadece 15 – 16 yaşlarında bir delikanlı var ve kendisinin Bahçıvan olduğunu söylüyor.
Yöneticinin başka çaresi olmadığı için bahçe düzenlemesi için gerekli aletlerin yerini ve bahçeyi gösterip işin yapılmasını söylüyor.
Genç delikanlı işini bitirdikten sonra telefonu kullanmak için izin istiyor.
İstem dışı, şirket yöneticisi, telefon konuşmasına şahit oluyor:
– Bir bahçıvana ihtiyacınız var mı hanımefendi?
– Hayır, zaten bir bahçıvanım var.
– Fakat, ben bahçe düzenlemesi ile birlikte etraftaki çöpleri de topluyorum, diye ısrar ediyor genç,
– Gayet normal bir şey, benim bahçıvanım da bunu yapıyor, diye cevap veriyor kadın,
– Hizmetlerimin sonunda tüm kullandığım araç gereçlerin de bakımını yapıp yağlıyorum ama ben, diye üsteliyor delikanlı
– Benim bahçıvanım da yapıyor, diye sinirlenerek cevap veriyor kadın.
Son bir deneme olarak genç delikanlı bir satış hamlesi daha yapıyor:
– Biliyor musunuz? Ben gerçekten çok hızlıyım ve fiyatlarıma kimse yaklaşamaz!
– Kusura bakma, benim de bahçıvanımın fiyatları oldukça rekabetçi diyerek kadın telefonu kapatıyor.
Tüm konuşmalara şahit olan yönetici hemen bahçıvana “Evlat, bir iş fırsatını kaybettin anlaşılan” diye sesleniyor.
Bahçıvan ise: “kesinlikle hayır, zaten bahsettiği bahçıvanı benim! Bu telefon konuşmasını sadece hizmetlerimden gerçekten memnun olup olmadığını anlamak için yaptım.”
…………………………………………………
Peki bizler? Böyle bir konuşma yapmaya cesaret eder miyiz?
Müşterilerimizin memnuniyet düzeyini arttırmak için daha nelere ihtiyaçları olduğunu araştırıyor muyuz?
Bu konuşmanın sonunda acaba nasıl bir sonuç çıkardı?
Kıssadan hisse: hizmet sektöründe müşteri memnuniyeti her geçen gün daha da önem kazanmakta, geç kalmadan müşterilerimizi dinleyelim.