Rekabetin çok yoğun olduğu günümüzde, şirketler Pazar paylarını artırmak, daha hızlı büyütmek ve rekabette önde veya ayakta kalabilmek, verimliliklerini artırmak, sabit giderlerini azaltmak için zaman zaman başka şirketleri satın almaktadırlar.
Bu satın almalarda tabiri caizse her birinin farklı farklı yoğurt yeme şekilleri vardır. Hatta bu işi ikinci kere yapanların ilk’inden ağızları yandığından ikincisini üfleyerek yediklerine şahit olmuşuzdur.
Şirket birleşmelerinde İnsan faktörü çok önemlidir. Çünkü tam bir birleşme uygun zaman, uygun şartlar, uygun psikolojik yapı, uygun süreç ve uygun bir Proje Yönetimi ile olmalıdır.
Günümüzde ilk yapılan üstüne çökme metodudur. Bir anda tüm şirketin tüm noktalarına kendi adamlarını koyarak hakim olma ve hemen tabelaların değişmesini sağlama.
Şirketler, Şirket demirbaşları, şirket ürünleri kolaylıkla diğer şirketin aktiflerine geçebilir. Çünkü duyguları, geçmiş alışkanlıkları, kültürleri ve tepkileri yoktur.
Oysa insan ? Genellikle satın alan şirket çalışanlarının kendilerini guru gördükleri ve satın alınan şirket çalışanlarının ise kendilerini Küçük Emrah modun da gördükleri ve birleşmeye isyan durumundadırlar.
Satın alan şirket aslında bünyesine yeni bir hücre eklemektedir. Bu hücrenin sağlıklı olması, iyi huylu olması, virüs barındırmaması gerekmektedir. Aksi halde kendi sağlıklı bünyesini de bozabilir.
Birleşmelerde ; Her iki şirketinde yapıları çok iyi incelenmeli ( Satış, Satınalma, İnsan Kaynakları vb.. ) güçlü ve zayıf yanları tespit edilmeli ve bu iki şirketinde birleşmeden önce güçlü ve zayıf yanları senkronize edilmelidir.
Bunu bir proje haline getirmeli ve mutlaka başına bu işi daha önce başarı ile yapmış bir proje yöneticisi konulmalıdır.
Her süreçte İnsan katkısı sağlanmalı, her iki tarafın personeline de birleşmenin nasıl bir süreçte yapılacağı ve konun önemi net olarak anlatılmalı.
Birlik mesajları samimi bir dille söylenmeli. Çalışanların kaynaşmaları için ortamlar ( Ortak eğitimler vb.. ) oluşturulmalı. Hatta var ise Şirket dergisinde bunlar paylaşılmalı. Satın alınan şirkete karşı misafirperver yaklaşım içinde olunmalıdır.
Satın alınan şirket çalışanlarına bir oryantasyon süreci yapılmalı, yeni şirketleri tanıtılmalı ve bu şirketin kurum kültürüne yavaş yavaş adapte edilmelidir.
Bir yıl sonra bu adaptasyon mutlaka Personel Memnuniyet anketi ile ölçülmelidir.
Sözümü John Fowles’in bir sözü ile bitiriyorum.
“Varsayımsal mükemmel evlilik’in ölçütleri tutku ve uyumdur. Ne var ki tutku ile uyum bağdaşmazlar. Bir evlilik tutkuyla başlayıp uyumla sona erebilir; ama aynı zamanda hem tutkulu hem de uyumlu olmaz.”
Ahmet KİK